Ovalar,
yaylalar sana tapulu
Dersin ki
konağım kırk beş kapılı
Övünme boşuna malların malı
Uğruna
ölecek yarin yok ise
Atının
yelesi rüzgarla eser
Atı değil
amma kendisi şişer,
Görmeyip
geçenler görerek düşer
İnsanı insanda
görmüyor ise
Zaman demez, mekan demez, dil sormaz
Barışa açılan
durakta durmaz
İlkbahar içinde
Sonbahar bilmez
Uzun ince
bir yol duymuyor ise
Altını var
sarayı var, yatı var
Bir kenti
kuracak de ki katı var
Dünya senin
olsa ne kıymetin var
Kuşkusuz
yatacak yurdun yok ise
Karlıdağ’ın taşı, kumu, toprağı
An gelecek
yeşerecek yaprağı
Kırılan
umudun belki ortağı
Dönüp de
bakacak özü var ise
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder